Posts Tagged ‘cinsel sohbet’

G Noktanızı Keşfedin!

Aralık 6th, 2011 by admin | Posted in Cinsellik, Erkekce   No Comments »

Vücutta en duyarlı bölgelerden biri olan G noktasının nerede olduğu kadınlar arasında en çok merak edilen konulardan biri. G noktası, vajina girişinin 2–3 cm kadar içinde ve vajina ön duvarında bulunan bir noktadır. Bu nokta, ilişki esnasında hassaslaşır ve şişerek daha belirgin hale gelir. İdrar kesesi ile idrarı mesaneden vücut dışına ulaştıran iki ucu açık tüp biçimindeki kanal olan üretranın birleştiği yer en hassas olan bölümdür. Bu nokta kadında çoklu orgazmdan sorumludur. Yani klitoris uyarımı ile erkektekine benzer tek orgazm olurken bu noktanın uyarılmasıyla sayıları yüzlerle ifade edilen çoklu ve çok daha doyurucu olabilen orgazmlar meydana gelir.

G Noktasının Uyarılması

Yapısal olarak vajina geniş ve gevşekse veya doğumlardan sonra genişlemişse bu bölgenin uyarılması neredeyse imkânsız hale gelir. G noktasının en kolay uyarılabildiği pozisyon diz dirsek pozisyonudur. Bu yolla G noktası direkt olarak penisin sürtünmesine maruz kalır ve uyarılır.

G Noktasına Yapılan Dolgu Uygulaması

G noktasına yapılan dolgu maddesi, bu bölgeyi daha belirgin ve şiş hale getirir, ilişkide uyarılmasını belirgin bir şekilde artırır. Bu işlem için kullanılan maddeler teosyan, restilan, biopolimer, puragen gibi yüz ve dudak dolgularında kullanılan maddelerdir. İşlemin süresi kullanılan dolgu materyaline göre 6 aydan 2 yıla kadar değişir, memnuniyet oranı da oldukça yüksektir.

Cinsel Gücü Artıran Besinler Nelerdir?

Aralık 6th, 2011 by admin | Posted in Cinsellik   No Comments »

Cinselliğin tüketilen besinlerle ilintili olduğu biliniyor ama sperm kalitesinin de besinlerle yakından alakalı olduğunu biliyor muydunuz?

Bazı besinlerin karın doyurmanın yanında afrodizyak etkisi bulunduğunu belirten uzmanlar, ruhu ve libidoyu besleyen bazı sebze, meyve ve bitki gibi besinlerin bulunduğunu bildirmektedir. Yapılan araştırmalara göre, uzmanların tavsiye ettiği afrodizyak etki yaratan, cinsel isteği ve sperm kalitesini artıran yiyecekler şöyle sıralanmaktadır:

Maydanoz, nane, tarçın, fesleğen, kekik, vanilya, hardal, roka, şalgam, zencefil, ayçiçeği, kuşkonmaz, kereviz, enginar, bezelye, yumurta, hindi, antep fıstığı, susam, badem, ceviz ve fındık, salatalık, sivri biber, havuç, soğan, domates, hindistan cevizi, bal, pekmez, kivi, muz, çilek, avokado, incir, karpuz, ahududu ve hurma. Ayrıca şeftali, armut, mango, üzüm, elma ve greyfurt da afrodizyak etkisi olan meyveler arasında kabul edilmektedir. Belirtilen meyvelerden hazırlanan meyve sularında da benzer etkilerin bulunduğu iddia edilmektedir.

Sperm Kalitesini Olumsuz Etkileyen Unsurlar

Diğer yandan ideal vücut ağırlığının yüzde 15 oranında, altında veya üzerinde olmak, ağır sporlar ile uğraşmak, düzenli olarak alkol kullanımı ve sigara içilm

İslamda Cinsel İlişkinin Yasak Olduğu Zamanlar

Aralık 6th, 2011 by admin | Posted in Cinsellik   No Comments »

Aşağıda bu yasakları kısaca açıklayacağız.

1) Aybaşı hali:

Hayz arapça mastar bir sözcük olup; kadının aybaşı olması ve aybaşı kanının akması demektir. Bir fıkıh terimi olarak; belli yaşlardaki kadının cinsel organından belli günlerde gelen kanı ifade eder. Türkçede “hayız” yerine; aybaşı, adet, kirlilik, ayhali ve namazsızlık gibi sözcükler de kullanılır.

Bir kadının cinsel organından üç türlü kan gelebilir, a) Hayız kanı. Sağlıklı kadından belli yaşlar arasında gelir, b) Lohusalık (nifas) kanı. Doğumdan sonra belli bir süre gelen kandır, c) Özür (istihaza) kanı. Kadın hastalığı olanlarda görülür. Biz, eşler arasında cinsel birleşmeye engel olan, ilk ikisi üzerinde duracağız. Çünkü özür kanı cinsel birleşme engeli değildir.
Adet görme anormal ve çirkin bir olay değil, normal ve kadının yaratılışının gereği olan tabii bir olaydır. İslam’ın çıkışı sırasında cahiliyye devri arapları adetli kadına arkadan, Hıristiyanlar ise önden ilişkide bulunurlardı. Yahudiler ve Mecusîler ise, böyle bir kadından uzak dururlar, hatta temizlendikten sonra da bir hafta süreyle onlarla bir arada kalmazlar, birlikte yiyip içmezlerdi. (bk. Müslim, Hayz, 6; Ebu Davud, Tahare, 102, Nikah, 46; Döndüren, Delilleriyle, İslam ilmihali,s: 178 vd. Faruk Beşer, Hanımlara özel ilmihal, İstanbul 1989, S: 154vd.)

İslam, kadına ruhî ve fizyolojik sıkıntı veren ve onu küçük düşüren bu alışkanlıkları yasaklayarak koruyucu bazı hükümler getirdi. Aybaşı ve lohusalık süresince kadını cinsel yönden koruma altına aldı.

Kur’an-ı Kerîm’de şöyle buyurulur: “Sana kadınların ay halini sorarlar. De ki: O, eziyet veren bir haldir. Bu nedenle ay halinde olan kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakit, Allah’ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın.” (el-Bakara, 2/222.)

Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Bu hayız, Allah’ın Adem (a.s)’in kızlarına yazdığı bir şeydir.” (Buharî, Hayz, 1,7, Edahî, 3,10; Müslim, Hacc, 119,120; Ebu Davüd, Menasik, 23.) Adet gören kadınlardan tam olarak uzak mı, kalınacağını soranlara Allah’ın Resulü şöyle cevap vermiştir: “Cinsel birleşme dışındaki şeyler, normal zamanlardaki gibi yapılabilir” (Müslim, Hayz, 16; Nesaî, Tahare, 18; İbn Mace, Tahare, 12.)

Adetli olan kadının temiz olmayan yönü sadece adet kanıdır. Onun tükrüğü ve teri pis değildir. Pişirdiği yenir ve yemek artığı temizdir. Hz. Aişe’den (ö. 57/676) şöyle dediği nakledilmiştir: “Rasülullah (s.a.s)’ın isteği üzerine ben adetli iken kucağıma yaslanır, Kur’an okurdu.” (Buharî, Hayz, 2, 3; Müslim, Hayz, 15; Nesaî, Tahare, 173,174.) “Adetli iken, kemikli eti ısırır, sonra O’na verirdim. Alır ve benim ısırdığım yerden ısırırdı. Yine adetli iken su içtiğim kabı O’na verirdim, alır ve ağzını benim ağzımı koyduğum yere koyar ve içerdi.” (Müslim, Hayz, 14)
Kadın adet görmeye yaklaşık dokuz yaşlarında, erkek çocuğu ise ihtilam olmaya on iki yaşlarında başlar. Bu durum her iki cinste de erginliğin başlangıcı sayılır. Ancak ay hali veya ihtilam olmada gecikme halinde, çoğunluk müçtehitlere göre on beş yaş her iki cinsin erginlik başlangıcıdır. Artık adet gören kadın veya ihtilam olan erkek namaz, oruç, hac, zekât gibi İslam’ın tüm emirlerinin ve yasaklarının muhatabı olur.

Adet görmenin üst sınırı için açık bir ayet veya hadis bulunmadığı için İslam fakihleri tecrübeye dayanarak değişik yaşlar belirlemişlerdir. Ebu Hanîfe’ye (ö. 150/767) göre elli beş yaş olan bu sınır, Malikîlere göre yetmiş, Hanbelîlere göre ise elli yaştır. Şatiîler adetin devam edebileceği süreye bir üst sınır getirmemiş, bu halin ömür boyu sürebileceğini, ancak çoğunlukla altmış iki yaşında sona erdiğini belirtmekle yetinmişlerdir. (İbn Abidîn, Reddü’l-Muhtar, l, 279 vd.; eş-Şürünbülalî, Meraku’l-Felah, Mısır 1315, S:23; İbn Kudame, el-Muğnî, Kahire, t.y., l, 363.) Bununla birlikte Hanefîlere göre, nadir de olsa elli beş yaşından sonra gelen kan, koyu kırmızı veya siyah renkte ise adet kanıdır.

Hanefî ve Hanbelîlere göre gebe kadın adet görmez. Çünkü Evtas’ta esir edilen kadınlar için Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Savaş esirlerinden hiçbir gebe kadınla doğuma kadar; gebe olmayanlarla ise hayız görünceye kadar cinsel temasta bulunulmasın.” (Ebu Davud, Nikah, 44; Tirmizî, Siyer, 15; Darimî, Talak, 18.) Yine Abdullah b. Ömer (ö. 73/692) adet halindeki eşini boşadığı zaman, Allah elçisi onun hakkında şöyle buyurmuştur: “Eşini temiz olduğu günlerde veya gebe iken boşasın.” (eş-Şevkanî, Neylül-Evtar, VI, 221; bk. A. b. Hanbel, II, 58.)

Malikîler ve son dönemdeki fetvasına göre İmam Şafiî ise, gebe kadının da kimi zaman adet görebileceğini kabul ederler. Onlar, hayızdan söz eden ayetin mutlak anlamı ile âdetin kadının yaratılışından olduğunu bildiren bazı haberlere dayanırlar. (İbn Rüşd, Bidayetü’l-Müctehid, l, 51.)

Hanefîlere göre hayzın en kısa süresi üç gün üç gecedir. Bundan azı özür kanı sayılır. Ortası beş gün, en uzun süresi ise on gün on gecedir. On günü geçen kanamalar da özür kanı sayılır. Dayandıkları delil şu hadistir: “Bekar veya dul kadın için en kısa hayız süresi üç gün, en uzun süresi ise on gündür.” (ez-Zeylaî, Nasbu’r-Raye, l, 191; krş. Buharî, Hayz, 24; Darimi, Vudû, 88, 89, 94.)

Şafiî ve Hanbelîlere göre en kısa süre bir gün bir gece, en uzun süre ise, altı veya yedi gündür. Malîkiler en kısa süre için bir sınır belirlemezken, en uzun süreyi, kadının durumuna göre otuz güne kadar çıkarırlar. (bk. el-Kasanî a.g.e., l, 39: İbnu’l-Hümam, a.g.e., l, 11; İbn Rüşd; a.g.e., l, 48. vd.; İbn Kudame, a.g.e., 1. 308)

Adetli kadın, adet kanı kesilince boy abdesti alır ve bundan sonra eşi ile cinsel temasta bulunabilir.

2) Lohusalık:

Lohusalık, kadının fizyolojik bakımdan rahatsız olduğu doğum sonrasındaki belli bir dönemi ifade eder. Doğumun arkasından gelen kana “nifas” denir. Kadın gebelik süresince abdestini alır, namazını kılar ve sağlığı için zararlı olmayacaksa farz orucu da tutabilir.

Lohusalığın en kısa süresi için bir sınır yoktur. Bir gün bile olabilir. Çünkü en kısa süreyi belirleyen bir ayet veya hadis yoktur. Bu durumda, onun fiilen var olduğu süreye bakılır. Hanefîlerle Hanbelîlere göre, lohusalığın en uzun süresi kırk gündür. Bundan sonra görülecek kan, özür kanıdır. Delil, Ümmü Seleme (r. anha)’den nakledilen şu hadistir: “Lohusa kadın, Hz. Peygamber döneminde kırk gün kırk gece beklerdi.” (Ebu Davud, Tahare, 119.) Şafiî ve Malikîlere göre, lohusalığın en uzun süresi altmış gündür. Ancak bu süre uygulamada genellikle kırk gün olarak gerçekleşir.

Kadın doğum yapmakla birlikte kan görmeyebilir. Nitekim Hz. Peygamber döneminde bir kadın doğum yapmış ve lohusalık kanı görmediği için kendisine “zatu’l-cüfuf (kanı kuru)” denilmiştir. (bk. el-Kasanî, a.g.e., l, 41-43; İbnü’l-Hümam, a.g.e., l, 129; İbn Abidîn, a.g.e., l, 275 vd.)

Lohusalık süresi içinde görülen temizlik de nifastan sayılır. Örneğin; doğumdan sonra on gün kan gelip, beş gün kesildikten sonra on gün daha kan gelecek olsa, bu yirmi beş günün tamamı lohusalık süresi sayılır.

El ve ayak gibi uzuvları belirmiş olan bir çocuğun düşmesiyle lohusalık hali meydana gelir ve genellikle on-onbeş gün kadar devam eder. Fakat henüz uzuvları belirmemiş bir düşüğe nifas hükümleri uygulanmaz. Bunun düşmesiyle görülen kan üç gün sürer ve daha önce de en az on beş gün temizlik hali devam etmiş bulunursa bu, hayız kanı olmuş olur. Böyle değilse özür kanı sayılır.

Lohusalık süresi içinde bir koca, aybaşı halinde olduğu gibi eşiyle cinsel ilişkide bulunamaz. Aksi halde günahkâr olur ve tevbe – istiğfar etmesi gerekir. Yine lohusa kadın namaz kılamaz, oruç tutamaz. Yalnız tutamadığı oruçları kaza eder. Mescide giremez, Kur’an okuyamaz ve Beytullah’ı tavaf edemez. Bu bakımlardan adetli kadınla lohusa arasında önemli bir ayrılık bulunmaz.

Aybaşı veya lohusalık günleri dışında gelen kanın özür kanı sayıldığını yukarıda belirtmiştik. Böyle bir kimseye “özür sahibi” denir. Özürlü kimse her namaz için abdest alır ve namazım kılar, orucunu tutar. Özür kanı hacda tavaf engeli de değildir.

3) İhramlı olmak:

Hacca veya umreye niyetlenen kimsenin “mikat” denilen yerlerden itibaren, daha önce mubah olan bir takım fiilleri kendisine haram kılmasıdır. Dikişli elbise giymek, kokulanmak ve eşi ile cinsel ilişkide bulunmak bu yasakların başında gelir. Ancak kadınlar dikişli giysilerini çıkarmazlar.

Böylece hac veya umre sırasında ihramlı kalındığı sürece evli eşler arasında cinsel ilişki veya buna yol açabilecek sarılma, öpüşme, şehvetle dokunma ve kadının cinsel organına bakma gibi fiiller yasaktır. Ayette şöyle buyurulur: “Kim hac aylarında ihrama girerek haccı kendisine farz kılarsa, hac sırasında kadına yaklaşmak, günah işlemek ve kavga etmek yoktur” (el-Bakara,2/197.) Ayetteki “refes” sözcüğü, kadınla cinsel teması veya genel olarak erkeklerin kadınların cinsel yönüne olan ihtiyacını kinayeli olarak ifade eder. Bir hadiste şöyle buyurulur: “Kim hac yapar, hac sırasında cinsel temastan korunur ve günah işlemezse, annesinden doğduğu gündeki gibi günahlarından kurtulur.” (Buharî, Hacc, 4, Muhsar, 9, 10; Müslim, Hacc, 438; Nesaî, Hacc, 4; İbn Mace, Menasik, 3; A. b. Hanbel, II, 229, 410, 484)
Hanefîlere göre, ihramlının nişanlanıp evlenmesi caizdir. Ancak bu takdirde zifaf, hac’dan sonraya geciktirilir. Delil, Hz. Peygamber’in ihramlı iken Meymûne île evlenmesidir. (Buhari, Sayd, 12, Nikah, 30, Megazî, 43; Müslim, Nikah, 46, 47, 48, Tirmizî Hac, 24.) Çoğunluk fakîhler ise ihramlının evlilik akdini geçersiz sayarlar. Dayandıkları delil şu hadistir: “İhramlı kimse evlenemez, kendisi île evlenilmez ve nişanlanılmaz.” (Müslim, Nikah 41-45; Ebu Davud, Menasik, 38, Tirmizî, Hac, 23, Nesaî, Menasik, 91.) Bunlar Hz. Peygamber’in Meymûne ile evlenmesinin ihramlı değilken vuku bulduğunu söylerler. (Tirmizî, Hac, 23,24;.Darimî, Menasik, 21; A. b. Hanbel, VI, 393.)

Hac yapmakta olan kimse Arafat’da vakfeden önce cinsel ilişkide bulunsa haccı fasid olur ve gelecek yıl kaza etmesi gerekir. Ayrıca ceza olarak bir küçük baş hayvanı kurban keser. Cinsel birleşmeye yol açabilecek öpme, şehvetle dokunma gibi fiillerde, boşalma olsun veya olmasın, bir küçükbaş hayvan kurban gerekir. Malikîler dışında çoğunluğa göre bu durumda hac fasid olmaz.

Arafat’da vakfeden sonra, henüz ihramdan çıkmadan eşiyle cinsel temasta bulunmanın cezası ise, büyük baş bir hayvanın kurban kesilmesidir. (Ayrıntı için bk. el-Kasanî, a.g.e., II, 183 vd; ez-Zühaylî, a.g.e., III, 203 vd., Döndüren, a.g.e. s. 593 vd.)

4) Zıhar durumunda keffaretten önce:

Zıhar, dolaylı yoldan bir boşama yöntemi olup, keffaret yerine getirilmedikçe cinsel birleşme caiz olmaz. “Zahr” sözlükte “insanın sırtı” demektir. Bir fıkıh terimi olarak zıhar; kocanın karısına; “Sen bana annemin sırtı gibisin, yani haramsın” diyerek yaptığı bir yemini ifade eder.

İslam’ın gelişi sırasında, arap toplumunda eşine kızan bir erkek yukarıdaki sözlerle onu kendisine haram kılar, fakat asıl niyetini ortaya koyuncaya kadar da evlilik askıda kalırdı. Ne evli, ne de bekâr durumuna düşen kadın için zıhar, sıkıcı bir hal idi.
Ashab-ı kiramdan Evs b. Samit (r.a), eşi Havle binti Sa’lebe’ye kızarak, “Sen bana annemin sırtı gibi ol” der ve evi terkeder. Eşi, Hz. Peygamber’e başvurarak yaşlılığını, yoksulluğunu ve çocuklarına bakacak durumunun olmadığını bildirir ve bu çeşit boşamaya bir çare bulunmasını ister. Bu arada Yüce Allah’a da dua eder. Rasülullah (s.a.s) kendisine “Allah’tan kork, Evs senin amcanın oğludur. Ona iyi davran” diyerek öğüt verir.

Bu olay üzerine Mücadele Sûresi’nin ilk dört ayeti indi. Böylece zıhar konusu çözüme bağlandı. Buna göre; zıhar yapan kocalar kınandı. Bununla birlikte pişman olup da sözlerinden geri dönmek isteyen koca için de “keffaret” cezası getirildi. Erkek yeniden eşine dönmek isterse, cinsel birleşmeden önce oruç keffaretinin benzeri bir cezayı yerine getirmek zorunda idi. Bu da önce köle azat etmek; buna güç yetiremezse, peşpeşe iki ay oruç tutmak; buna da güç yetiremezse altmış yoksulu doyurmaktan ibarettir. Nitekim Hz. Peygamber, ayetlerde öngörülen cezayı Havle (r. anha)’ye bildirdi. Fakat o, kocasının yoksulluğu ve yaşlılığı nedeniyle ne köle azadına, ne 60 gün oruca ve ne de 60 yoksulu doyurmaya gücü yetmeyeceğini bildirince, Allah’ın Rasulü (Bir sâ, 2,917 kg.lık ağırlık ölçüsü), Havle binti Salebe 60 sa’ hurma verdi. Bununla Havle 60 yoksulu doyurup keffareti yerine getirdi ve eşinin yanına döndü. (bk. Buharî, Talak, 23; Ebu Davud, Talak, 17, Nesaî, Talak.)
Bu duruma göre zıhar, keffareti yerine getirilinceye kadar bir cinsel birleşme engelidir. Bununla birlikte zıhar, eğer boşama niyeti ile yapılmışsa bir “bain talak” (bk. ileride boşama konusu), zıhar kastedilmişse, zıharın sonuçları ortaya çıkar. Bir niyet söz konusu olmaksızın, sadece eş başka birisine benzetilmiş olursa, herhangi bir hüküm doğmaz.

5) İlâ durumunda keffaretten önce:

İlâ; evlilik akdini sona erdirebilen bir yemin çeşididir. Bir fıkıh terimi olarak; kocanın eşiyle cinsel birleşmeyi yemin, adak veya bir şarta bağlayıp, belirli veya belirsiz bir süre kendisini bundan menetmesini ifade eder. Mesela; “Allah’a yemin olsun ki, şu kadar süre veya süresiz olarak sana yaklaşmayacağım”, veya “Seninle cinsel temasta bulunursam, üzerime hac farz olsun” yahut “Seninle bir araya gelirsem, evliliğimiz sona ermiş olsun” gibi ifadelerle “ila” gerçekleşir.

İslam’dan önceki arap toplumunda ila yemini kadını baskı altında tutmak, ona zarar ve sıkıntı vermek için başvurulan bir yöntemdi. Kimi zaman eşlerin birbiriyle ilişiğini kesmesi bir, iki yıl veya daha uzun süre devam ederdi.

İslam ila süresini dört ayla sınırladı ve bu konuda eşlerin birbirine dönüşünü kolaylaştırdı. Ayette şöyle buyurulur: “Kadınlarına yaklaşmamağa yemin edenler dört ay beklerler. Eğer bu süre içinde yeminlerinden dönerlerse şüphesiz ki Allah her şeyi çok bağışlayan ve çok merhamet edendir. Eğer boşamayı kastederlerse, şüphesiz ki Allah, her şeyi çok iyi işiten ve çok iyi bilendir.” (el-Bakara, 2/290 vd.)

Hz. Aişe (r. anha)’dan şöyle dediği nakledilmiştir: “Allah’ın Rasulü bir ara eşlerine ilâ yaptı, yani helali haram kıldı, arkasından da haramı helal yaptı ve yemininden ötürü keffaret verdi.” (Buharî, Savm, 11, Salat, 18, Nikah, 9, 92, Talak, 21, Eyman, 20, Mezalim, 25; Tirmizî, Talak, 21; Nesai, Talak, 32)

İla’da eşler, yemin keffaretini vererek, ya da adak veya şartı üstlenerek, süreyi beklemeksizin bir araya gelebilirler. Ancak eşler barışmaksızın dört ay geçmiş olursa, hanefîlere göre evlilik, kendiliğinden “bain talak”la sona ermiş bulunur.

Çoğunluk müctehitlere göre ise bu son durumda evlilik kendiliğinden sona ermez ve şu alternatifler doğar: a) Eşler barışıp evliliği sürdürebilir, b) Koca, eşini boşayabilir. c) Bu iki şıktan birisi gerçekleşmezse kadın hâkime başvurarak evliliğe son verdirebilir. İla yöntemiyle ortaya çıkan boşama türü “rıc’î (cayılabilir) talak” tan ibarettir.

İla’nın keffareti, yemin keffareti ile aynıdır. Bu da on fakiri doyurmak veya giydirmek yahut bir köle azat etmek; eğer bunlara güç yetmezse peşpeşe üç gün oruç tutmaktır. (bk. el-Kasanî, a.g.e., III, 162, İbnü’l-Humam, a.g.e., III, 182 vd.; İbn Rüşd, Bidayetü’l-Müctehid, Mısır, t.y., II, 99 vd.)

Ters İlişki (Anal Seks)

Aralık 6th, 2011 by admin | Posted in Cinsellik   No Comments »

Anal seks anüs bölgesi (makat) ve burada yer alan halkasal kaslar, duyu sinirleri açısından zengin bir bölgedir. Halkasal kaslar normalde sıkıca büzülmüş durumda bulunurlar. Gerektiğinde 6-7 cm. çapa kadar genişleyebilirler. Bu kaslara gelecek homojen bir fiziksel baskı, bu kasların açılmasına neden olurken aynı zamanda zengin duygular yaratırlar. Anal seks sırasında penisin bu halkasal kaslara uyguladığı gerginlik farklı cinsel duygular oluşturur ve anal seks doğru yapıldığı sürece bu zevkler yaşanır.

Anal seks öncesi mutlaka anüs bölgesi kayganlaştırıcı bir yağ yardımı ile kaygan hale getirilmelidir. Halkasal kasların sıkılığı yavaş hareketlerle bir parmak veya dildo yardımı ile gevşetilmeli ve kişi ilişkiye hazırlanmalıdır. İlk kez anal ilişkiye girecek kişinin de ıkınarak yardımcı olması yararlı olur. Cinsel ilişkiye hazır sertlik durumuna gelmiş penise bol kayganlaştırıcı krem ve vazelin sürülür. Penis başı anüse dayanır ve yavaş yavaş bastırılır. Ani hareketlerden kaçınılır. Dominant tarafın dikkat etmesi gereken nokta partnerinin direktifleri olmalıdır. Partnerin ağrı veya acı duyması halinde durmak, beklemek gerekir. Penisin ilk girişinden sonra anüsün devamı olan rektumun salgıladığı kayganlaştırıcı sıvılar ile penis hareketlerini rahatlatır.

Anüs bölgesindeki anatomik yapı çok narindir. Eğer hazırlık yapılmadan veya sabırsızca anal ilişki kurulması halinde bu bölgedeki dokularda yırtılmalar, kanamalar ortaya çıkar. Bu yırtılmaların ortaya çıkması sadece acı açısından önemli değildir. Gerek cinsel yolla bulasan hastalıkların gerekse de bu bölgedeki bakterilerin hastalık oluşturmaları için uygun ortam oluşturmasıdır.

Bazı kişiler inançları nedeni ile bazıları yetiştiği ortamın nedeni ile bazıları da psikolojik durumları nedeni ile anal sekse karsıdırlar. Bazı kişiler de tam aksi olarak inançları, psikolojik durumları nedeni ile anal seksi tercih etmektedirler. Özellikle evlilik öncesinde bekaretlerini kaybetmek istemeyen genç kızlar ve psikolojik olarak kendisini kadın hisseden kişiler, bu metot ile cinselliği tercih ederler. Evlilikte ise anal seksin yeri çok farklıdır. Genelde kadın diz ve dirseklerinin üzerinde pozisyon alırken erkek arkadan yaklaşır. Anal seks sırasındaki dominant kişi, elleri ile rahatça uzanarak partnerinin göğüs uçlarını uyarabilir ve/veya klitorisinde (homoseksüel ilişkide penis başı ve testisler) uyarır. Hem klitoral uyarı, hem göğüs uçlarının uyarılması ve anal zevk bir arada yaşanır.

Lezbiyen ilişkide de anal seks, değişik seks oyuncaklarının yardımı ile yapılır. Anal seksteki amaç vajinal uyarıya anal uyarıyı da eklemektir. Bu amaç için hazırlanmış, bir ucu vajinaya uyan, diğer ucu anüse girebilen vibratör veya dildolar vardır. Ayrıca değişik büyüklükteki penis taklitleri de anal sekste kullanılmaktadır. Bazı kişiler seks oyuncakları yerine günlük hayatta kullanılan bazı eşya ve besin maddelerini kendilerini veya partnerlerini uyarmak için kullanmaktadırlar.

Anal sekste MUTLAKA PREZERVATİF KULLANILMALIDIR.

ANAL SEKS İLE İLGİLİ BAZI SORULAR

Neden bir insan anal seks yapmak ister?

Bir çok insan için, anal seks büyük bir tabudur. Popodan yapılan seks kulağa kaba ve çirkin gelir ve cinsel sapıklık izlenimi verir. 1990′lar da, AİDS hastalığına yol açan HIV virüsünü anal yolla daha kolay bulaştırdığı düşünüldüğü için anal seks kötü bir etki bıraktı.

Ancak bazı insanlar anal seksi sever, bazıları da nefret eder. Bazıları da henüz anal seksi denememiştir ve merak etmektedir. Çoğu insan da böyle tabu haline getirildiği ve gizemli kaldığı için anal sekse karsı ilgi duymaktadırlar.

Analingus ne demektir?

Kimi insanların yalamaktan hoşlandığı veya yalanmaktan hoşlandığı, vücudun diğer bir bölgesi anüs (makat)’dür. Bazı insanlar ona dokunmayı seksüel anlamda tahrik edici bulurlar. Buna rağmen, biz burada, henüz güvenli anal seks hakkında bir açıklama yapmadık. Anüs ve anat, partnerinizin sindirim sistemindeki birçok hastalığı size taşıyabilir ve ağzınızda veya midenizde acılara sebep olabilir. Anal seks yapmak, çeşitli bakteriyel enfeksiyonlara yol açabilecek oldukça riskli bir davranıştır. Eğer siz veya partnerinizin anal seksten zevk almasını istiyorsanız güvenli seks tekniklerinden birini denemelisiniz.

Anal seks canınızı acıtır mı?

Anal seks caninizi acıtmamalıdır. Eğer acıtıyorsa, yanlış (hatalı) şekilde ilişki kuruyorsunuz demektir. Anal seksin, seks yaşamınızın dopdolu ve güvenli bir parçası olabilmesi için, yeterli miktarda yağlayıcı madde kullanmak ve biraz da sabır göstermek önem kazanmaktadır. Buna rağmen bazı insanlar, anal seksten hiç bir şekilde hoşlanmazlar. Sizin partneriniz de bu tip insanlardan biriyse, onun isteklerini saygı göstermeli, anal seks için onları zorlamamalısınız.

Anal seks gerçekte haz ve zevk verir mi?

Anal seksten haz birçok şeyden alınabilir. Özellikle seks hakkında “tiksindirici” bir şey yapmak bir kısım insan için hoşa giden bir şeydir. Seks hayatınıza değişiklik katmanın da bir yolu olabilir. Anal seks süresince ortaya çıkan fiziksel hisler, diğer herselden daha farklıdır. Sinirlerin sona erdiği yerdeki anat, ilişki esnasında beyne iyi sinyaller yollayarak, sizi ödüllendirir. Erkekler için, hazzin artmasına neden, prostat bezi olabilir. Penisin anüs halkasına içinde hareket etmesi yeni ve güçlü bir hoşlanma duygusuna neden olabilir.

Anal seks yapmak için neye ihtiyacınız var?

Anal seks yapmak için birine verilebilecek önemli tavsiyeler şunlardır: Yağlandırıcılar, prezervatifler ve sabır. Alacağınız yağlandırıcının prezervatifle uyum sağlayacağından emin olunuz. Vazelin veya bebe yağı gibi yağlandırıcılar, sevişmeniz sona ermeden prezervatifi devre dışı bırakacaktır. Ayrıca bu tarz yağlandırıcılar makat bölgesinde de enfeksiyon yaratabilirler.

Prezervatif (kondom) kullanmak zorunda mıyım?

Siz ve partnerinizin herhangi bir hastalığı olmadığından emin olsanız bile prezervatif kullanmanız gerekir. Anat, birçok bakterinin ve enfeksiyonun evi gibidir. Bu da peniste yanmaya ve idrar yolu iltihabına yol açar. Anal seksten sonra temizlenmenizi de kolaylaştırır.

Anal seks etrafı çok kirletmez mi?

Anal seks böyle olmamalıdır. Tuvalete gitme ihtiyacınızı partnerinize söylediğinizde, bu sorun ortadan kalkacaktır.

Anal seks için nasıl hazırlanmalısınız?

Anal seksi uygulamak için üçüncü ve son şey sabırdır. Anal seksteki en zor asama, penisin makat bölgesine girmesinde yaşanır. Makat halkası çok sikidir. Partnerinizin sakin olması ve penisin girişinin yavaş yavaş yapılması gerekmektedir.

İlk etapta parmağınız veya ince bir dildoyla başlangıç yapabilirsiniz. Bu durumda en gerçekçi dildo kullanmak olur. Parmaklarınızı kullanmanızın avantajı ise, parmaklarınız makat bölgesinin içini hissedip o bölgeyi, daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir. Parmağınızı yavaş yavaş makat bölgesine sokun. Her aşamada partnerinizin kaydedilen asamaya alışmasına önem gösterin. Parmağınız tamamen içeride olduğunda, parmağınızı çıkartıp tekrar sokun. Partnerinin makat bölgesini böylece bu harekete alıştırmış olursunuz. Bu asamadan sonra, ayni hareketleri iki parmağınızla deneyin.

Anal seks için hangi pozisyonlar uygundur?

Anal seksi gerçek anlamda yapıyorsanız hangi pozisyonda olduğunuz önemlidir. Bir çok kadın üstte olmak ister. Diğerleri midelerinin üzerine uzanmaktan hoşlanır. Sizin için en iyisi olduğuna inandığınızdan başlayın. Daima kendinizi kontrol edin. Acele etmeyin ve çok miktarda yağlandırıcı kullanın. Anal seks yapan insanlar der ki” çok fazla yağ neredeyse yeterlidir”. Partneriniz size acıtmaya başladığını söylerse geri çekilin. Sevişme sırasında partnerinizin anüsü penisin basını alacak şekilde genişleyecektir… Eğer tamamen genişlediyse, tamamen acısız şekilde içine girebilirsiniz. Onun vücudunun alışabilmesine zaman tanıyın. Daha sonrasında daha ileri gidebilecek kadar hazır olacaksınız.

Anal seksten hamile kalır mıyım?

Teknik olarak anal seksten hamile kalmak imkânsızdır. Buna rağmen anal seks, doğum kontrol için hala iyi bir metot değildir. Boşalma sonrasında meni, anüsten vajinaya doğru kayabilir ve “Sıçrama Konsepsiyonu” olarak bilinen olaya neden olabilir.

Her yıl anal seks yapan çiftlerden %8′i bebek sahibi olmaktadır.

Eğer anal seksi sevmezsem?

Anal seksin size göre olmadığını düşünüyorsanız ve sevmediyseniz, istemediğiniz ve sevmediğiniz bir şeyi yapmamalısınız.

Lezbiyenlerle cinsel sohbet siteleri

Aralık 3rd, 2011 by admin | Posted in Sohbet   No Comments »

Merhaba lez arkadaşlar lez sohbet in olduğu herkesin hür olduğu sitemize hoşgeldiniz lezbiyenlerin buluşma noktasi cinsel sohbet yapıp tanişma merkezi buyrun Sohbet için resme tiklamaniz yeterli..

Canli cinsel sohbet siteleri

Aralık 3rd, 2011 by admin | Posted in Sohbet   No Comments »

Bugün Canım cinsel sohbet yapmak istiyor diyorsan Doru yerdesin Evde yanlız kızlarla azgin kızlarla tanişmak istiyorsan neyi bekliyorsun hadi sohbete SaLDİRİn

Tombul Kızlarla Cinsel Sohbet

Kasım 24th, 2011 by admin | Posted in Sohbet   No Comments »

Evet sevgili kullanıcılarımız, tombul kızlarla Cinsel sohbet etmek isteyen bütün kullanıcılarımız için burası doğru adres. Anasayfamızdaki veya alt taraftaki soohbete giriş butonu ile tombul kızlarla cinsel chat yapın konuşun…iyi eğlenceler

Yeni evli komşum

Kasım 24th, 2011 by admin | Posted in İtiraflar   No Comments »

Merhaba ben harun 29 yaşındayım ben sizlere 1 hafta önce başından geçen bir olayı yazacağım 4 ay önce evlenmiş burcu hanım benin alt kata taşındılar burcu 18 yaşında var yok ama minyon görünüşlü çıtı pıtı birisi ilk gün deli olmuştum kıza içimden dedim bu kızı sikmeye insan kıyamaz diye. Neyse 3 ay gibi zaman geçti eşimle sohbetleri koyulaşmistı her muhabbeti etmeye başlamışlar eşi ile ilişkiye girip kendisinin boşalma diye bişey olmadığnı söylemiş tabi bizimkide beni öyle bir anlatmış ki kız şaşırmış hiç yaşamadığıni söylemiş. benim eşim sizin eşinize söylesin mi bir kaç taktik demiş, yok demiş bana göstersin demiş nasıl olacak diye sormuş eşim. Ilişkimizi telefona çek demiş eşimde olur deyip olayı bana anlattı vede ben eşimi le süper sex yapıp video ya çektik. Izleyince. Ağzı açık kalmış beni de yaparmı demiş eşim benim yapabileceğimi söylemiş ve ertesi gün işe gitmedim burcu bize geldi üzerinde pembe bir eşortman vardı küçük fındık gibi kalçasından kilotu belli oluyodu ben deli olmuştum sikmeye kıyılmaz dediğim burcu kendisi gelmişti. Neyse geldi yanıma oturdu eşimde kahve yapmak için mutfağa gitti bende burcunun gözüne baktım göz göze geldik donduk o an ve yapıştım dudaklarına öyle tatlı idikı eşim geldi ben öpmeye devam ediyodum o boynuna sarılmıştı bile eşim kahve alın desede bir kere yapışmıştım burcu ya baktı eşim olacak gibi değil yatak odasına geçelim dedi ve ben burcu yu kucağıma alıp yatak odasına geçtik eşortmanin içine elimi sokup burcunun kalçasını avuçlarıma aldım eşimde bana arkadan sarılmış boynumu öpüyordu derken ben burcu yu soymaya başladım portakal gibi göğüsleri çıkmıştı ortaya başladım onları okşamaya öpmeye eşimde arkadan bana sarılmış eli belimde pantolonumu indiriyor yavaş yavaş ben burcu yu yalarken eşimde beni soydu bende burcu yu soydum 3 muz de çıplak olmuştuk burcuyu ben ayakta yalarken eşimde ikimizin arası na diz çöküp benimki ağzına aldı bir eliylede burcunun amını okşuyordu üçümüz de sevk alıyoduk ve ben burcu yu kalçasından kucaklayıp yatağa yatırdım başladım burcunun az kullanılmış amını yalamaya küçük küçük dil darbeleri attıkça kız saçlarımı yoluyodu eşi hiç yalamamış tabi burcu da eşininkini yalamamış ben yakadıkca burcu inliyodu ah oh oh sesleri iyice çoğalmışti yeter artık gir diyodu bu arada eşimde hem burcu yu okşuyor hem benim yaragi yalıyodu eşim burcu nun inlemesine dayanamadi gir harun artık kızın içine dedi bende burcuyu yatağın kenarına getirdim bacaklarını açtım benim demir gibi aleti yavaş ça soktum kafasını ve kafasını sokup çıkartmaya başladım eşimde sevkten bayılmak üzere olan burcuyu yalıyodu bende yavaşça artık köklemiştim bir kaç defa git gel yaptım burcu çığlık atarak boşaldı ve sakinleşti ama ben burcunun kutusuna daha doymamıştım artık git gel ler hızlanmisti burcunun kutusu o kadar tatlı idi ki boşalmak bile istemiyodum 10 dk kadar pompalayıp burcu yu dinlendirmeye aldım ve yere sır üstü uzandım eşim benim aletin üstüne oturdu sıra bende dedi zıplamaya başladı benim aletin üstünde bende alttan pompaladim eşimde boşaldı benim aklım burcu da idi ve burcuya domalmasını söyledim o küçücük kutusu arkadan mükemmel goruluyodu benim aleti soktum burcunun kutusuna hala ıslak idi içerisi vede sıcak benim aleti adeta emiyodu sıkıyodu dar ve tatlı kutusu artık boşalacaktım giriş çıkışlar son sürat olmuştu ben soktuca burcunun ayakları yerden kesiliyodu ve bende boşaldım burcunun kalçasının üzerine burcu boşalmak bu imiş demek diye eşime hak verdi ve giyinip salona geçtik kahveler buz olmuştu yeniden yapmak için mutfağa gitmişlerdi inanın burcunun kutusu hala aklımda ben eşimin kutusunu siker sonrada arka deliğinden sikerım ama burcunun amından başka bir şey düşünmüyorum tek kelime ile mükemmel bir dahaki seferi iple çekiyorum

Fenerbahçe:1 Eskişehirspor:0

Kasım 22nd, 2011 by admin | Posted in Haberler   No Comments »

Fenerbahçe, evindeki maçta 71 dakika bir kişi eksik oynayan Eskişehirspor’u Bienvenu’nün attığı golle mağlup etti.

Spor Toto Süper Lig’in 11. haftasında Fenerbahçe kendi sahasında Eskişehirspor’u 1-0 mağlup etti. Maça hızlı başlayan Sarı Lacivertliler, 14. dakikada Bienvenu’nün attığı golle 1-0 öne geçti. Bu golden 5 dakika sonra kaleci ile karşı karşıya kalan Bienvenu’yü, Naderevic yere indirdi. Faul kararı veren hakem Tolga Özkalfa, Naderevic’i kırmızı kartla cezalandırdı. Bu dakikadan sonra sahada 10 kişi kalan Eskişehirspor, kontratak futboluna döndü. İlkyarısı Fenerbahçe’nin 1-0′lık üstünlüğü ile tamamlanan karşılaşmanın ikinci yarısında başka gol sesi çıkmayınca Sarı Lacivertliler, üç puanı hanesine yazdıran taraf

Yaşlılar için Cinsel Sohbet

Kasım 22nd, 2011 by admin | Posted in Sohbet   No Comments »

Yaşlılar için Cinsel Sohbet ve Yaşlılar için Sohbet Chat odalarina hoşgeldiniz. Aynı şehirden olan kullanıcılarımız otomatik olarak kendi şehirlerinin kanalına giriyorlar ve bu şekilde aynı şehirden olan kullanıcılarımız daha rahat tanışabiliyor.iyi eğlenceler